Bugün, son dönem trendinin tersine kürek çeken bir sosyal medya projesinden, “Yapay Zeka Eli Değmemiş” sözlük antisamsadan bahsetmek istiyorum. Fakat daha önce çocukluğumdan bu yana, teknoloji ile nasıl bir ilişkim olduğu konusuna kısaca bir giriş yapmam gerekiyor.
Yapay zekayı bir konsept olarak hayatıma ne zaman soktuğumu düşününce, epey geriye gidiyorum. Babamın mesleği gereği ilkokulda BASIC ile, ortaokulda Pascal ile tanışmıştım. Karar ağaçlarıyla basit kural setleri tanımlayıp, insanlarla basit sohbetler yapan küçük programlar yazdığımı hatırlıyorum. Babamın lise öğrencileriyle birlikte kurduğu ve bilgisayar toplayıp sattığımız küçük firma için basit bir muhasebe programı yazmaya çalıştığım da olmuştu. Fakat bilgisayarlarda sanırım beni ilk olarak derinden etkileyen gelişme, Barbarian isimli DOS tabanlı basit bir oyunda bilgisayarın insan gibi konuşarak bir kelime söylemesiydi. Sonrasında Star Trek ve 1991’de vizyona giren Terminator 2 ile insan gibi düşünen makine fikrini benimsedim. Mühendisliği seçmemde bu iki filmin mutlaka etkisi vardır. Backpropagation ile ilk tanıştığımda kara kutu sistem modellemenin geleceği noktayı düşününce çok heyecanlandığımı da mutlaka yazmalıyım.
Günümüz teknolojilerinin gelişimi neredeyse tek bir insan ömrüne sığdı. Ben çocukken Türkiye’de sürekli televizyon yayını yoktu, sabah İstiklal Marşı ile televizyon açılır, akşam yine İstiklal Marşı ile yayın biterdi. Amstrad bilgisayarlardan, internetin gelişimine, yapay sinir ağları kavramının bugünkü AI ekosistemine evrilmesine kadar bu teknolojik dönüşümün hemen her safhasına hem tanıklık ettim hem de içinde bir yerlerde bulundum.
Bugün gelinen noktada, yapay zekanın demokratikleşerek gelişimini desteklerken, bir taraftan da verinin kullanımı, mahremiyet, ifade özgürlüğü ve emek gibi konularda dijital toplum sözleşmesinin daha çok konuşulması gerektiğini düşünüyorum fakat burayı çok dallandırmadan, çeşitliliğin ve çok sesliliğin korunması adına, tıpkı nesli tükenmekte olan canlıların korunduğu doğal alanlar gibi, AI’sız dijital alanların da bilinçli olarak oluşturulması gerektiğine inandığımı söylerek bu giriş faslını bitirmiş olayım :)
İTÜ’den arkadaşım Levent Divilioğlunun kaptanlığını ve yazılımını üstlendiği, henüz emekleme aşamasını yeni yeni tamamlayan antisamsa, tam da böyle bir yer. Yapay zeka eli değmemiş bir sözlük projesi.
Burada tüm içeriğin doğrudan insan üretimi olması bekleniyor. İlginizi çekerse bir göz atmanız için linki şuraya bırakıyorum.
https://antisamsa.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder