Linklist

23 Nisan 2018 Pazartesi

Bir Adım Sonrası


Sanırım bir dergi için gelen talep üzerine aşağıdaki yazıyı yazmıştım, yayımlandı mı bilmiyorum google'da arayıp bulamadığım için burada da yayınlıyorum.

İnsanoğlu olarak buhar gücünü kendi gücümüz haline getirmeyi 1784 yılında başardık. 1800’lü yıllar, elektrik ve manyetizma üzerinde yapılan çalışmaların altın dönemiydi. Bu dönemde yapılan çalışmalar sayesinde 1800’lü yılların son çeyreğinde elektrik motorlarını kullanmaya başlayabildik ve hemen ardından seri imalata başladık. Buhar gücünü üretimde kullanmaya başlamamızdan bu yana, sanayimizin toplam tarihi 230 sene civarında. Yaskawa da buhar çağının sonlarında, elektrik çağının başlamasıyla birlikte kuruldu ve 1900’lü yılların başlarında ilk elektrik motorlarını ve elektrik motorlarını merkeze alan çevresel otomasyon ekipmanlarını üretmeye başladı.


Süreç içerisinde artan hayat standartlarına ve dünya nüfusuna paralel olarak üretim maliyetlerini düşürmek, üretim hızını ve kaliteyi artırmak için bir çok yenilik yapmamız, yerleşmiş kalıpları değiştirmemiz, bir çok zorluğu aşmamız gerekti. Gün geçtikçe değişimin hızı arttı ve şu anda da artmaya devam ediyor. İlk PLC’leri kullanarak otomasyon sistemleri geliştirmiş bir çok profesyonel, hala iş hayatına devam ediyor fakat internetin yaygınlaşması sayesinde gelen dördüncü endüstri döneminin kapıları çoktan aralanmış durumda.

Bu değişim hızına paralel olarak, pet şişelerden araç lastiklerine, ahşap mobilyalardan çelik konstrüksiyonlara, kurşun kalemlerden uçak gövdelerine, depolama sistemlerinden haberleşme sistemlerine, seralardan akıllı binalara, cebimizdeki telefonlara kadar, hayatın içinde aklınıza gelebilecek tüm alanlarda üretim kalitesini ve miktarını artırırken birim maliyetleri düşüren otomasyon sistemleri her geçen gün ileriye doğru bir adım atıyor.

Bu sene kuruluşunun 100. yılını kutlayan ve “mekatronik” kavramını hayatımıza sokmasıyla bilinen Yaskawa da seri imalatın emekleme dönemlerinde kurulduğu ilk günden bu güne kadar elektrik motorlarını merkeze alarak, inverterler, hareket kontrolörleri ve robot sistemleri üzerinde gerçekleştirdiği sayısız inovasyonla bu kolektif ilerlemenin öncülüğünü yapıyor. Bu noktada, “Her şey bu kadar ilerlemişken ve imalat yapan makinalar ve imalat teknolojileri çoğu sektörde standartlaşmışken, mevcut sistemleri nasıl bir adım ileriye taşıyabileceğiz?” sorusu ön plana çıkıyor.

Bunun yanıtı ise, uzmanlaşmaktan geçiyor.


Sektöre Özel İleri Teknoloji Konsept Tasarımlar

Öğretmek Öğrenmektir

Çalışan bir sistem yerine, daha iyi olduğu iddia edilen yeni bir sistemin ikame edilmesi özellikle son kullanıcılar ve makina imalatçıları açısından zor bir konu. Zira uzunca bir süre denenmiş ve geçerliliği sahada kanıtlanmış herhangi bir sistem yerine bir yenisinin ikamesi için öncelikle bir motivasyona sahip olmak ardından para, zaman ve emek harcamak gerekiyor. Ayrıca yeni ürünler ve yaklaşımlar mevcut beklentileri aşabilecek olsa bile, bu ürünleri sahada devreye alacak mühendislerin de yeni sistemlere ve yaklaşımlara göre eğitilmeleri bir ihtiyaç olarak ortaya çıkıyor. Bu sebeple, ürge ve arge süreçleri her geçen gün bir çok küçük ve orta ölçekli firma için katlanılması zor bir maliyet haline geliyor ve kontrol teknolojilerini geliştiren tedarikçi firmaların uzmanlıkları önem kazanmaya başlıyor. Zira Tedarikçi firmalar yeterli birikime sahip olduklarında sadece mükemmel ürünler satmakla kalmayıp, çoğu zaman birlikte çalıştıkları makina imalatçılarının ve son kullanıcıların sistemlerine katma değer sağlayan danışmanlık merkezleri olma misyonunu da üstleniyorlar.

 Tabi bir yandan ürün satarken, bir yandan böyle bir misyon üstlenebilmek için sadece mükemmel ürünlere sahip olmak yetmiyor, doğru iş için doğru ürünlerin bir araya gelip oluşturduğu sistemin bütünü hakkında da uzmanlaşmak gerekiyor.

Bu amaçla farklı alanlarda üniversitelerle işbirlikleri yapılıyor, sektörlere özel konsept tasarımlar ve demo makineleri üretilerek saha öncesi ön hazırlıkların yapılabileceği, üretilen ürünlerin performanslarının test edilebileceği merkezler, elde edilen birikimin son kullanıcılara aktarılabileceği akademiler kuruluyor. Ancak robotik alanında hayli mesafe kat etmiş olan bu konsept tasarımlar ve akademilerin önemi servo motor ve hareket kontrolü alanında henüz çok da fark edilmiş gibi gözükmüyor.

 Bir sektörü komple ileriye taşımayı hedeflediğinizde birden fazla sorunla aynı anda uğraşmanız gerekiyor. Örnek olarak paketleme sektörüne bakarsak, birincil ve ikincil paketleme sektörüne yönelik bir çok makina üzerinde geliştirmelerin yapılabileceğini görebiliyoruz. Burada birincil paketlemeye odaklandığımızda, dikey ve yatay paketleme makinaları karşımıza çıkıyor, bunlar kendi içlerinde vidalı ve volumetrik dolum sistemleri gibi farklı alt kategorilere dallanıyor. İkincil paketleme’de kolileme için gruplama, robotik sistemler gibi yine farklı disiplinler karşımıza çıkıyor. Sistemin gücü en zayıf halkasıyla ölçüldüğü için, sistemin zayıf halkalarını görebilirseniz tamamını geliştirme şansınız oluyor.

Aynı sektörde biraz daha somut, basit bir örnek üzerinden devam edelim. Büyük bir çikolata fabrikasında, birbirinden farklı üreticilerden satın alınmış ve her birisi kendine has yöntemlerle çalışan birden fazla dikey ve yatay paketleme makinaları olduğunu varsayalım. Eğer her makina birbirinden farklı yöntemlerle çalışıyorsa, makinalardan tam performans alabilmek için birden fazla operatörün her makinayı kullanmak konusunda ayrı ayrı uzmanlaşması gerekiyor. Bu noktada bir kontrol sistemleri tedarikçisi olarak insan-makina arayüzlerini ve makinaların çalışma yöntemlerini aynılaştıran PackML standardını ön plana çıkartmaya başladığınız zaman, son kullanıcı için bir fark yaratmış oluyorsunuz. Bu sayede fabrika açısından arızaların tespiti kolaylaşırken, ıskarta ürün sayısı azalabiliyor. Tüm makinaları bu standarda uygun çalışan bir fabrikada hangi makinayı hangi operatörün kullandığının pek de önemi kalmıyor.


Peki, Yaskawa olarak bu konularda neler yapıyoruz?

Yaskawa olarak sadece pazarlamaya değil, ayrıca kolektif teknik birikimimizi artırmaya önem veriyoruz. Bu bağlamda 2014 senesinde Almanya’nın Nurnberg şehrinde yapılan SPS fuarında katılımcılara gösterdiğimiz, Yaskawa Amerika, Yaskawa Almanya ve Yaskawa Türkiye’de çalışan farklı milletlerden profesyonellerin ortak çalışması olan “DemoPack”, paketleme sektöründe kullanılan neredeyse tüm makinaları içeren bir konsept tasarım olarak alanında bir ilki gerçekleştiriyor.

DemoPack üzerinde dikey paketleme, yatay paketleme, senkronizasyon/gruplama konveyörleri, delta robot, ethernet/IP ile haberleşen uzak io adaları sayesinde, bir paketleme hattı üzerindeki bir çok farklı makina için hem mekanik hem de yazılım argesi yapılabiliyor. Sonuçta elde edilen birikimleri, Yaskawa Avrupa Akademi’de yapılan eğitimlerde katılımcılara aktarıyoruz.

Ayrıca paketleme sektöründe yer alan makina imalatçılarına teknik destek verecek olan mühendislerin, henüz sahaya gitmeden saha tecrübesi kazanmasını sağlayarak en iyi makinaları devreye alma sürelerini kısaltıyoruz. Bu sayede ileri e-camming teknikleri ile çalışan hazır fonksiyon bloklarının yazılması, sektöre dönük olarak tasarlanan PackML gibi standartların makina üzerinde uygulanması ve sonuçların canlı olarak görülmesi ile makina kalitesini ve üretim hızlarını artırma noktasında imalatçıları destekliyoruz.


Yaskawa Türkiye Akademi 

 ‘Takım’ Olabilmek 

Yaskawa Türkiye’de kurulan Yaskawa Akademi bünyesinde entegratörlerimize, partnerlerimize ve müşterilerimize, inverter devreye almaktan servo motor seçimine, hareket kontrol temellerinden, ileri seviye e-camming tekniklerine, IEC 61131-3 ve PLCopen ile makina programlamaya kadar geniş bir spektrumda eğitimler düzenliyoruz. Bu sayede devreye alımlar esnasında karşılaştığınız problemlere karanlıkta el yordamıyla çözümler üretmek yerine alanında uzmanlaşmış mühendislerden sistematik yerel destek alabiliyorsunuz ve dünyanın dört bir yanında her gün onlarca proje üreten Yaskawa ailesine katılarak büyük bir takımın parçası oluyorsunuz. Sorularınız için gundoganfa(at)gmail.com adresinden bilgi isteyebilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder