Hayatını Elleri İle Kazanan Bir Emekçi İle Gündem Üzerine...

Pencereden doğan güneşe değil, makineye bakıyor

Bursa'da bir fabrikadayim. Yürüttügüm projede çalisan isçi arkadaslardan birisi ile çay molasında sohbet ediyoruz. 

Gündem özetle;  Türkiye'deki Suriye'liler, cumhurbaskanligi seçimleri, MHP, BDP, AKP üzerindeki yolsuzluk iddialari, Irak ve Suriye'deki ISID gerçegi.

Yazilarimi genellikle kisitli zamanlarda yazma firsati buldugum için, uzun yazmayi pek tercih etmedigimi yazdiklarimdan anlayabilirsiniz. Bu sebeple isçi arkadasin gündemini konu basliklari halinde kisaca  listeyemek istiyorum.

Suriye'liler hakkında:

Suriye'lilerin Türkiye içerisinde barındırılmasının Türkiye'deki dengeleri değiştireceğini, faturalarının şimdiden 10-20 lira civarında arttığını, ileride bunların ülkelerine geriye dönmeyeceğini ve Türkiye'de kalacağını düşünüyor. Aynı zamanda devletin kendi maaşından her ay 500-600 lira kesinti yaptığını, ancak Suriye'lilerin ülkeye göçünün maliyetini karşılamak istemediğini söylüyor. Ayrıca internetten okuduğu kadarıyla, devletin Suriye'lilere her ay 800 tl yardım yaptığına inanıyor. Kendisi gece gündüz çalışarak 1400 tl maaş alırken, Suriye'lilere bu yardımın yapılmasına isyan ediyor. Her ne kadar devlet tarafından böyle bir paranın verilmediğini söylesem de, internette okuduğu haberlerin gerçekliğine inanmış.

Göçmenleri ölüme terk etsek daha mı iyiydi diye biraz sıkıştırayım diyorum, cevabı hazır... "one münit diyip henüz Türkiye'ye girmeden Suriye sınırında güvenli bölgeler oluşturulamaz mıydı?" diye soruyor. Bence de oluşturulabilirdi...

Irak ve Suriye'deki IŞİD Gerçeği Hakkında:

Öncelikle, böyle bir örgütün bu bölgede nasıl bir anda hakim konuma geldiğini anlayamıyor. Arkasında Amerika olmasaydı bu kadar yeri ele geçiremeyeceğini düşünüyor. Ayrıca, Barzani'nin zamanında, "Türkiye'ye bir kedi bile vermeyiz" dediğini hatırlatıp, "IŞİD, Türkiye'ye bir kedi bile vermeyeceğini söyleyen Barzani'nin topraklarını feth ediyor, Türkiye IŞİD kadar güçlü değil mi" diye soruyor.

Yolsuzluk Iddialari Hakkında:

Koca memleketin başbakanına yakışmadığını ifade ediyor. "Aldığım tek maaş iki kuruş para, iki çocuk, ev kirası, çocuğun okulu... O kadar yolsuzluk yapacaklarına asgari ücretleri artırsınlar, maaşlara zam yapsınlar" diyor.

Cumhurbaskanligi Seçimleri Hakkında:

Bunca yolsuzluk iddialarının varken Tayyip'e oy vermek istemediğini, Ekmeleddin İhsanoğlu'na oy vereceğini söylüyor. "Bir suçları yoksa neden o kadar polisin hakimin yerlerini değiştirdiler?" diye soruyor...

BDP/HDP Çizgisi Hakkında:

"MHP, Hüdapar, AKP Yüksekova'da rahat rahat seçim çalışması yapamıyorsa, BDP'de buralarda rahat rahat siyaset yapamamalı abi" diyor. 

MHP Hakkında:

Arkadaşın takip ettiği tutarlı bir siyaset yok. Siyaseti ideoloji temelli düşünmüyor. Samsunlu, DSP geleneğine sahip bir aileden geliyor. Şimdiye kadar DSP, CHP, AKP ve MHP'ye oy vermiş. Kısaca Türkiye'de ana akım siyasetlerin tamamı bu arkadaşın oyunu almayı başarmış. Adaya göre, döneme göre oy verdiği partinin değiştiğini söylüyor. "Samsundayken ocaklarda takılıyorduk, çay içiyorduk, çok güzel ortam vardı ama artık bozuldu" diyor. Ayrıca Bursa'da MHP teşkilatını beğenmiyor. Burada Irkçı yorumlara yer vermek istemediğim için söylediklerini yazmayacağım fakat söylediklerinin Irkçılık olduğunun farkında değil. "Hayat böyle abi" diyor.

İki çay molalık konuşmamızın özeti, bu kadar.

Bir sonraki blogda görüşmek üzere :)